İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ball game i. | durum | ||
It's a whole new ball game for me. Bu, benim için tamamen farklı bir durum. More Sentences |
||||
Genel | ball game i. | top oyunu | ||
Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors. Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanlarda oynanır. More Sentences |
||||
Genel | ball game i. | iş | ||
Genel | ball game i. | vaziyet | ||
Genel | ball game i. | top ile oynan oyunun (uk) | ||
Genel | ball game i. | basketbol/beysbol veya amerikan futbolu (us) | ||
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | ball game i. | bazı ülkelerde lastik topla oynanan, dini ve siyasi öneme sahip bir oyun | ||
Slang | ||||
Argo | ball game i. | yarışma |